ŞAKİR TARIM
denizliagd@hotmail.com
Gurbetçinin gözü ülkesinde
17/01/2012 Almanya'nın Nürnberg şehrinde bulunduğum günlerde, çevredeki bazı şehir ve yerleşim yerlerini de dolaşma fırsatı buldum. Buralardaki Türkiye kökenli kardeşlerimizle sohbet ettik, fikir alış verişi yaptık. Dert ve problemlerimizi konuştuk. Çözüm ve çareler üzerinde kafa yorduk. Şuna şahit oldum: Gurbetçilerimizin Türkiye sevdası ve ülkelerine bağlılığı hiç azalmadan devam ediyor. Avrupa ülkelerindeki problemlerine Türkiye'deki hükümetten çözüm bekliyorlar. Türkiye'deki İş ve İşçi Bulma Kurumu ile Alman makamları arasında yapılan anlaşma sonucu Almanya'ya ilk işçi göçünün üzerinden yarım asır geçmiş. Buna rağmen, gurbetçilerin çözüm bekleyen pek çok meselesi var. Bunların başında çocukların eğitimi geliyor. Vatandaşlarımız, Türkiye'deki azınlıkların kendilerine özgü okulları olduğu gibi, Avrupa'da da bizim okullarımız olmalı, diyorlar. Hükümetin buna çözüm bulmasını istiyorlar. Gurbette neler konuşuluyor? Gurbetçi kardeşlerimiz, bundan sonra Avrupa'da kalacaklarını kabullenmişler. Çocukları burada okumuş ve burada iş edinmişler. Birinci neslin anne, baba ve yakın akrabaları çoğunlukla vefat etmiş veya şuan ileri yaşlarda bulunuyorlar. Avrupa'da dünyaya gelenler, Türkiye'ye dönseler bile orada yabancı durumdalar. İlk neslin çocukları, torunları, gelinleri hep Avrupa'dalar. Onun için, Avrupa'da iyi bir statü elde ederek yaşamak istiyorlar. Bu konuda Türkiye'nin desteğini bekliyorlar. MÜSİAD Başkanı İsmail Bey durumlarını özetleyen bir fıkra anlattı: Bir padişah, yılan ve benzeri haşeratı havuza doldurmuş. İnsanlara bir teklif yapmış: "Kim bu havuzdan yüzerek karşıya geçerse kızımı ona vereceğim." İsmail Bey diyor ki; "Biz elli senedir bizi havuza itekleyenleri arıyoruz. Artık kendi gündemimize dönelim. Geldiğimiz noktada problemlerimize çözüm yolu arayalım." Bu ülkelerde "Varlık sebebimiz olan dinimizi, hayat damarımız olan dilimizi, toplumsal hafızamız olan tarimizi unutmazsak asimile olmayacağımızı" anlattım. İyi niyet ve güzel duygularla program sona erdi.
|
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
Mekkenin Fethi ve Secdedeki İzzet - 23/12/2015 |
Mekkenin Fethi ve Secdedeki İzzet |
Din eğitimi vazgeçilmez ihtiyaçtır - 25/09/2014 |
Din eğitimi vazgeçilmez ihtiyaçtır |
Köseler’deki 14 Madencinin Hazin Öyküsü - 23/05/2014 |
Köseler’deki 14 Madencinin Hazin Öyküsü |
Mekkenin Fethi ve Secdedeki İzzet - 04/03/2014 |
Gençliğin mânevî sigortası: Anadolu Gençlik - 27/12/2013 |
Gençliğin mânevî sigortası: Anadolu Gençlik |
Türkçe ezan macerası - 21/11/2013 |
Türkçe ezan macerası |
Gurbette Müslüman olmak - 03/10/2013 |
Gurbette Müslüman olmak |
Kur’an ayında Kur’an’ı yaşamaya var mısınız? - 16/07/2013 |
Kur’an ayında Kur’an’ı yaşamaya var mısınız? |
Ayasofya ibadete açılsın! - 16/05/2013 |
Ayasofya ibadete açılsın! |
Devamı |