ŞAKİR TARIM denizliagd@hotmail.com
28/02/2012 Bu ne sevgi Yarabbi! 28 ŞUBAT 2012 Tarih, 27 Şubat 2011... Erbakan Hoca'nın vefat günü... Milli Görüş Lideri'nin Hakk'a yürüyüşünü Frankfurt yakınlarındaki Offenbach şehrinde öğrendim. O sırada bir salonda gurbetçi kardeşlerime "Çocuklarımızın Eğitimi" konulu bir seminer veriyordum. Büyük bir katılım vardı. Saat 11.00 civarı konuşmamı bitirmek üzereydim ki, salonda bir hareketlenme oldu. Öğrendik ki, ömrünü Türkiye ve insanlığın huzur ve barışına adamış olan muhterem Erbakan Hocamız vefat etmişti. Emir büyük yerden: "Hepimiz Allah'tan geldik, tekrar O'na döneceğiz." (Bakara, 156)İçimize bir burukluk çöktü. Programın tadı kaçtı. Avrupa'daki kardeşlerimiz arasında, Hocamıza karşı muazzam bir sevgi, sempati ve gönül bağı vardı. Başta İslam Toplumu Milli Görüş (İGMG) yöneticileri olmak üzere, pek çok kişi ilk uçakla Türkiye'ye gidip Hocamızın cenaze törenine katılmak için seferber oldu. Vatandaşlarımız, İGMG bölge ve cemiyetlerine, Türkiye'ye birlikte gitme arzularını iletiyorlardı. Bir ölüm haberini gurbette almanın daha büyük hüzün ve burukluğa sebep olduğunu hissettim. Hele, vefat eden kişi ömrünü İslam davası ve insanlığın kurtuluşuna adamış ve kendisinden İslami şuurun ne olduğunu öğrendiğimiz Erbakan hoca gibi bir dünya lideri olursa... Bu sebeple, biz de, Mehmet Ateş, Yaşar Cimşit ve Ahmet Ölmez Beylerle birlikte ilk uçakla Türkiye'ye döndük.Ertesi gün, Saadet Partisi Denizli Teşkilatı'nın organize ettiği 5 otobüslük bir konvoyla, liderimize karşı "son görev"imizi yapmak üzere İstanbul'a doğru yola çıktık. Yolda, otobüslerin mikrofonlarından, hüzünleri yüzlerine yansımış olan Milli Görüş sevdalılarına programlar yapıldı. Kur'an-ı Kerim ve Tevhid hatimleri okundu. Hocamızın büyük mücadelesi, Türkiye ve insanlığın kurtuluşu için yaptığı hizmetleri dile getirildi. "Yılmayan, yorulmayan, ümitsizliğe düşmeyen ve pes etmeyen bir lider olduğu" vurgulandı. "Samimi bir Müslüman oluşu, tevekkül ve sabrı, kulluk görevini hiç unutmayışı" anlatıldı. Her fani gibi, onun da yalan dünyayı terk ettiği, fakat, "geride unutulmaz eserler bıraktığı; plan, program ve model çalışmalarıyla büyük bir davanın kurmaylığını yaptığı" gibi başarıları ifade edildi. Herkesin ortak duası Rabbimizin onu Peygamber Efendimiz'e (s.a.v) komşu eylemesiydi.Görülmemiş bir insan seliFatih Camii ve çevresinin manevi havası herkesçe biliniyor. Fakat, 1 Mart 2011 günü yaşananlar bambaşkaydı. Yanık gönüller, o gün, insanlığın bunaldığı bir zaman şeridinde, Müslümanların yeniden ayağa kalkması ve dünyanın saadet ve huzur iklimine girmesi için ömrünü harcamış olan bir büyük dava erini, önemli bir lideri Allah'a yolcu etmek için toplanmışlardı. Hocamızın talebeleri görev başındaydı. Herkes onu hayırla anıyor, tekbir ve salavatlar okuyarak aziz misafirin ruhunu hoşnut etmeye çalışıyordu. Milli Görüş kadroları, belki de hayatlarının en yüksek hüzün, ibret ve tefekkür yoğunluğunu yaşıyorlardı. Herbiri "Hocamızın emanet ettiği davayı hedefine ulaştırmak konusunda sorumluluklarının daha da arttığının şuurunda idi"ler.Öğle namazına müteakip, Fatih Camii'nde kılınan cenaze törenine dünyanın pek çok ülkesinden gelen devlet erkanı ve Erbakan dostları da katıldı. Türkiye'nin pek çok maneviyat öncüsü, Milli Görüş mensupları, İktidar, muhalefet, TSK temsilcileri, basın mensupları, sivil toplum kuruluşları ve her sınıftan halk Erbakan Hoca'nın cenaze töreninde bir araya geldi. Hele, Mahmut Efendi'nin (k.s) ilerlemiş yaşı ve yoğun izdihama rağmen tekerlekli sandalye ile cenaze törenine gelmesi cemaati duygulandırdı. Mahmut Efendi'nin (k.s) şu şehadeti herkesin hissiyatına tercüman oldu: "Hak yolundan ayrılmadan Hakk'a yürüyen, merhum Necmeddin Erbakan'ın ömür sermayesini rıza-yı Bari uğrunda vakfettiğine şahitlik ederim. İslam alemine, vatanına, milletine fedakarane gayretler içerisinde son anlarına kadar hizmet eden Erbakan kardeşime Allah-u Zülcelal, cennet-i aliyatta yüksek dereceler ihsan eylesin."Erbakan Hoca'nın cenazesi, Fatih Camii'nden, Fevzipaşa Caddesi, Halıcılar Caddesi, Vatan Caddesi, Emniyet ve Topkapı güzergahı takip edilerek Merkez Efendi Mezarlığı'na getirildi. 5 km.lik mesafede oluşan kortej bu yolu ancak 2.5 saatte kat edebildi. Cenazenin geçtiği güzergahta görülmemiş bir insan seli oluştu. Hiçbir taşkınlığa yer verilmedi. Tamamen İslami kurallara bağlı kalınan muhteşem bir cenaze törenine şahit olduk.Lider zor yetişirTörende çeşitli şehirlerden ve Avrupa'dan gelen pek çok dostla karşılaştık. "Allah hepimizi Erbakan Hocamızla birlikte cennette buluştursun!" diye dualar ettik. Tevafuka bakın ki, Almanya'da son programa katıldığım Offenbach şehrinden de 10 kadar kardeşimle karşılaştık, birbirimize "Ümmetin başı sağ olsun!" temennilerimizi ilettik. Bu tevafuklardan biri de, Avrupa Milli Gazete'ye büyük emek vermiş Dr. Yusuf Işık Hocam'dı. Yusuf Hocam, her görüşmemde şahit olduğum isabetli değerlendirmelerinden birini de burada yaptı: "Genel başkan her zaman bulunur ama, Erbakan Hoca gibi bir lider 100 yılda zor yetişir. Almanya bile, çok genel başkan çıkardı ama, Willy Brandt'tan sonra lider yetiştiremedi. Hoca, ümmetin lideriydi."Hocamızın cenazesi, devlet, millet ve askeri bir araya getirdi. Her yaş ve sınıftan insan, Türkiye'nin yetiştirdiği dervişmeşrep ve üstün liderlik özelliklerine sahip mümtaz bir devlet adamına karşı son görevini yapıyor olmanın huzur ve burukluğu içindeydi. O gün, tekbir ve salavat sesleri semalara yükseldi. Herkes onun, "Hayatın merkezine Allah'ın rızasını koyduğuna" şahitlik etti. 10 binden fazla polisin görev yaptığı törende, Milli Görüşçülerin vakur, itidalli, disiplinli, sadakat ve vefakarlık örneği tavırları dikkatlerden kaçmadı. Erbakan Hoca'nın cenaze törenine gösterilen büyük ilgi "Bu ne sevgi Yarabbi!" şeklinde herkesi imrendirdi. "Bizim yaptığımız cihattır, bir kenarda duramayız" diyen Erbakan Hoca, son dersinde hepimize "Allah'ın yolu ve Rasül'ün (s.a.v) hayat tarzını baş tacı edenlerin Hak ve halk katında nasıl itibar kazandığını" da öğretmiş oldu. Kısaca, o gün bir tarih yazıldı. Ben, şimdiye kadar, kalabalık ve muhteva yüklü oluşuyla böyle muhteşem bir cenaze töreni yaşamadım. Hacı Bayram ve Fatih Camileri'ndeki cenaze namazlarına ilave olarak, bütün illerimizde, Mekke ve Medine'de, 67 ülkede gıyabi cenaze namazları kılınması, Kur'an-ı Kerim ve hatimler okunması da "Bu ne sevgi Yarabbi!" sözünü doğruluyordu. Milyonların son sözü şu oldu: "Makamı Cennet, derecesi yüksek olsun!"
|
Günümüze Asr-ı Saadet modeli
- 17/04/2013
|
Günümüze Asr-ı Saadet modeli
|
|
Bu ne büyük azim ve mücadele Yarabbi!
- 11/03/2013
|
Bu ne büyük azim ve mücadele Yarabbi!
|
|
AGDnin yanında yer almak
- 31/01/2013
|
AGDnin yanında yer almak
|
|
AGD'li lise başkanlarının Kızılcahamam çıkarması
- 17/12/2012
|
AGD'li lise başkanlarının Kızılcahamam çıkarması
|
|
Hicret, zafere inanıp hedefe kilitlenmektir
- 15/11/2012
|
15 Kasım 2012... Yeni bir hicri yılın ilk günü... Yani, 1 Muharrem 1434... Ayın hareketlerini esas alan takvimin başlangıcı.
|
|
Hakbatıl mücadelesi ve Gizli Dünya Devleti
- 15/10/2012
|
Allahü Teala insanı akıl, irade, hissetme gibi cevherlerle donatmıştır
|
|
Salih Mirzabeyoğlu'nu tanır mısınız?
- 13/09/2012
|
Asıl ismi Salih İzzet Erdiş... 1950 Erzincan doğumlu... İlk ve ortaöğrenimini Eskişehir'de tamamladı. Lise yıllarında, daha 15 yaşında iken Necip Fazıl'la tanıştı
|
|
Ey Müslümanlar! Mahşerde mi uyanacaksınız?
- 15/08/2012
|
İslam dünyası yine perişan. Acı ve zulümler hız kesmeden devam ediyor. Mazlumların feryadı arşa yükseliyor.
|
|
Mesaj öne çıkmalı
- 04/07/2012
|
Sosyal hayatı ilgilendiren çalışmalarda şahıslar değil; insanlara ders ve ibret olacak konular, yani mesaj öne çıkarılmalıdır.
|
|
Tarih, Fetih'le yeniden canlandı
- 31/05/2012
|
Tarih, Fetih'le yeniden canlandı
|
|
Tarih, Fetih'le yeniden canlandı
- 31/05/2012
|
Tarih, Fetih'le yeniden canlandı
|
|
İdeal toplum Asrı Saadet
- 10/04/2012
|
Diyanet İşleri Başkanlığı, 14 - 20 Nisan arasındaki bir haftayı "Kutlu Doğum Haftası" olarak ilan ederken; Anadolu Gençlik Derneği de Nisan ayını "Asrı Saadet Etkinlikleri" ile değerlendiriyor.
|
|
İdeal toplum Asrı Saadet
- 10/04/2012
|
Diyanet İşleri Başkanlığı, 14 - 20 Nisan arasındaki bir haftayı "Kutlu Doğum Haftası" olarak ilan ederken; Anadolu Gençlik Derneği de Nisan ayını "Asrı Saadet Etkinlikleri" ile değerlendiriyor.
|
|
İdeal toplum Asrı Saadet
- 10/04/2012
|
Diyanet İşleri Başkanlığı, 14 - 20 Nisan arasındaki bir haftayı "Kutlu Doğum Haftası" olarak ilan ederken; Anadolu Gençlik Derneği de Nisan ayını "Asrı Saadet Etkinlikleri" ile değerlendiriyor.
|
|
Çanakkale ve Milli Görüş
- 20/03/2012
|
Birinci Dünya Savaşı ve onun içinde yer alan Çanakkale Savaşları, tarihin tabii seyri içinde gelişen olaylar değildir.
|
|
Bu ne sevgi Yarabbi!
- 28/02/2012
|
Tarih, 27 Şubat 2011... Erbakan Hoca'nın vefat günü...
|
|
Şu bizim kadınlar !
- 16/02/2012
|
Kadın konusu, Türkiye'de hiç gündemden düşmeyen tartışma konularından biri.
|
|
Şu bizim kadınlar !
- 16/02/2012
|
Kadın konusu, Türkiye'de hiç gündemden düşmeyen tartışma konularından biri.
|
|
Şu bizim kadınlar !
- 16/02/2012
|
Kadın konusu, Türkiye'de hiç gündemden düşmeyen tartışma konularından biri.
|
|
Şu bizim aydınlar !
- 03/02/2012
|
Tanzimat Dönemi'nden itibaren ülkesinin değerlerine ve hayat tarzına yabancılaşan bir aydın tipi türedi.
|
|
Gurbetçinin gözü ülkesinde
- 17/01/2012
|
Almanya'nın Nürnberg şehrinde bulunduğum günlerde, çevredeki bazı şehir ve yerleşim yerlerini de dolaşma fırsatı buldum.
|
|
Vefatının 75. yılı anısına 1873 1936 İslam alemi ve Akif
- 09/01/2012
|
Toplum, öncüleri ile ayakta durur. Onlar, insanların dertleriyle dertlenir, problemlerinin çözümü için kafa yorarlar. İstiklal Marşı şairimiz Mehmet Akif işte bu çeşit mümtaz şahsiyetlerdendir
|
|
Öğretmen ve sorumluluk
- 26/11/2011
|
"Öğretmenlik" nedir, sorusuna "insan yetiştirme sanatıdır" şeklinde cevaplandırmak oldukça isabetli olur, diye düşünüyorum. Süt pişirilerek içilir. Ya anne sütü? Onun da bir sıcaklığı vardır ama, kaynatılmış değildir.
|
|
5. büyük ilçemiz Çorlu
- 30/10/2011
|
Anadolu Gençlik Derneği Tekirdağ Şube Başkanım Özcan Akçaçakır ve Çorlu Temsilcilik Başkanım Süleyman Türker Beyler'in daveti üzerine Çorlu'daydım
|
|
|